KARADENİZ BATUM TURU

 DOĞU KARADENİZ – BATUM TURU

 6 GÜN  ( 5 GECE OTEL KONAKLAMALI )

 1. GÜN BELİRTİLEN NOKTADAN HAREKET – AMASYA (ŞEHZADELER ŞEHRİ) – ORDU (BOZTEPE) - TİREBOLU

Belirtilen saatte hareket . Yolda verilecek molaların ardından sabah erken saatlerde Şehzadeler Şehri Amasya’ya varış . Güzel bir kahvaltı sonrası Yeşilırmak kıyısına kurulmuş olan bu güzel kentimizde 20.000 i aşkın eserin sergilendiği Amasya Arkeoloji Müzesi ve Mumya Müzesini geziyoruz. Müzede Hititler’den Romalılar’a, Selçuklu’dan Osmanlı'ya kadar birçok medeniyete ait eser sergilenmektedir. Şehzadeler Parkı, Saat Kulesi, Hazeranlar Konağı gezileri sonrasında Yeşil Irmak Vadisi kıyısında yer alan görüntüsüyle ve hikâyesiyle büyüleyen Kral Kaya Mezarları’nın panoramik seyri sonrasında sevdaları tarihe mal olmuş Ferhat ile Şirin efsanesine konu olan su kanallarını görüyoruz. Ferhat ile Şirin’in hikâyesini rehberimizden dinleyip yalı boyu evlerinin Güzergahımız üzerinde vereceğimiz molalar ve öğle yemeği ( Extra ) molası sonrası Ordu’ya varıyor ve ‘’Boztepe'ye çıkmalı Şu

 Ordu'ya bakmalı ‘’ sözlerinden etkilenerek Boztepe’ye çıkış , müthiş bir manzara ile fotoğraf ve çay molası sonrasında akşam saatlerinde otelimize varış ve ilk günümüz sona eriyor. Odalarımıza yerleşme ardından serbest zaman ve dinlenme. Giresun/Tirebolu 

 2. GÜN – MAÇKA - SÜMELA MANASTIRI – UZUNGÖL – FIRTINA VADİSİ - AYDER YAYLASI

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası aracımız ile Sümela Manastırına doğru yola çıkıyoruz. Yeşilliklerin içinde bulunan Karadağ’  ın  eteklerinde  kayaya oyularak inşa edilmiş olan  Sümela  Manastırı’  nın  mimari  harikasını  gördüğünüzde  şaşkınlığınızı  gizleyemeyeceksiniz.  1250  metre yükseklikte bulunan Sümela Manastırı’ nı panaromik olarak (manastır tadilatı nedeniyle belli bir alanı ziyaret edebiliyoruz.) gezerken rehberimizin anlatımlarından sonra bir kez daha büyüleneceksiniz. Sümela Manastırına Transfer  araçları  ile  çıkılmaktadır.  (  Extra  )  Alacağımız  öğle  yemeği  (Extra) sonrası tekrar aracımız ile buluşup yolumuza devam ediyoruz. Uzungöl'e (Saraho) varıyoruz. Uzungöl’ de o  muhteşem  manzaraya  karşı  çay  içip, güzel  fotoğraflar  çekebilirsiniz.  Belirtilen saatte aracımız ile buluşarak hareket ediyoruz. Çay üretimi hakkında sunum  alacağımız  çay fabrika  ziyareti , çay ikramları alışverişlerimizi yapıyor ve yolumuza devam ediyoruz. Dünyadaki Cennet Ayder Yaylası’na doğru yola çıkıyoruz. Fırtına  Deresi’ni takip ederken kestane, kızılağaç, doğu ladini gibi Doğu Karadeniz bitki örtüsünün en zengin örneklerini görerek Hala Deresi’nin yanındaki tarihi Osmanlı Taş Köprüsünde fotoğraf molasının ardından otelimize varıyoruz. Odalarımıza yerleşme ardından serbest zaman ve dinlenme. Çamlıhemşin/ Ayder Yaylası

 3. GÜN - ÇİNÇİVA KÖPRÜSÜ - ZİLKALE – PALOVİT ŞELALESİ – GİTO YAYLASI – ŞİMŞİR ORMANLARI – BADARA YAYLASI - AYDER YAYLASI

Sabah saat: 05:00’da kaplıcalardan yararlanmak isteyen misafirlerimiz banyolarda vakit geçirdikten sonra saat: 08:00’a kadar yayla evimizde kahvaltılarımızı yaparak bizleri bekleyen transfer araçlarımız ile buluşuyoruz (Extra). Kaçkar Dağları’nın en güzel noktasından biri olan Karadeniz’ in göz bebeği Ayder Yaylası’ nda 1350 metre yükseklikte, yeşilinde kaybolacağınız, akan  şelalelerinde  huzur  bulacağınız  Karadeniz'in en çok ün yapmış olan bu güzel yaylasında Gelin Tülü Şelalesi’ ni  görüyoruz.  Fotoğraf  çekimlerimiz  sonrasında  bölgenin  en dikkate değer eserlerinden Çinciva (Şenyuva) Köprüsü’ne varıyoruz. Fotoğraf çekimlerimiz sonrası Zilkale’ ye varıyoruz. Çamlıhemşin İlçe merkezinin 15 km. güneyinde, Fırtına Deresi' nin batı yamaçları üzerinde  kurulmuştur.  Kalenin  üzerinde  inşa edildiği  sarp  kaya  kütlesi  denizden 750 metre dere yatağından yaklaşık 100 metre yüksekliktedir. Kaleyle dere arasında gizli bir geçitin olduğu ve zamanla kapandığı söylenmektedir. Zilkale ziyaretimiz sonrası doğası ile bizleri kendine hayran bırakan Karadeniz’de muhteşem bir doğa mirası olan Palovit Şelalesi’ne geçiyoruz . Palovit Şelalesi, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan muhteşem bir şelaledir. Doğası ile bizleri kendine hayran bırakan Karadeniz’de muhteşem bir doğa mirası olan Palovit Şelalesi Rize’de en çok ziyaret edilen yerlerden biridir. Palovit Şelalesi’nin çevresinde doğal ormanlar, çeşitli bitki örtüleri, yaban hayatı ve tarihi köprüler bulunmaktadır. Fotoğraf çekimlerimiz sonrası transfer araçlarımız ile tekrar buluşarak Ayder Yaylası’na dönüyoruz. Serbest olarak alınacak öğle yemeğimiz (Extra) sonrası Gito Yaylası’na gidiyoruz. Artık bir başka dünyadasınız. 2100 metre yükseklik de, bulutların üzerinde ve sessizliğin ortasındasınız. Gito’ya gelindiğiniz anda farklı bir dünyada olduğunuz hissine kapılırsınız önce, Koçira’nın kapısından içeri adım attığınızda ise, şaşkınlık ve hayranlık arası karışık bir duyguya kapılıp, büyülü bir atmosferin içerisine girmiş olursunuz. Bol oksijen alıp fotoğraflarımızı çektikten sonra Şimşir Ormanı’na yola çıkıyoruz. Kaçkarlardaki Şimşir Ormanı ağaçlarının çapları 8-32 cm’ye, boyları ise 8-10 metreye ulaştığı için bu ağaçlar Anıt ağaç özelliği taşıyan tek ağaçlardır. Güneşin dallar arasından nazlı nazlı süzülüşüne şahit olup birbirine yaslanmış ağaçların sırrına varıp bu alandan ayrılıp Badara Yaylası’na hareket ediyoruz. Bulutların karasında kaybolmak, dünyanın tepesinde hissetmek isteyenlerin uğrak noktalarından olan Badara Yaylası’nı tanımlayacak olursak hani gül’ü gözü görmeyip papatya sevenler vardır ya işte onların kalbinin sultanı olacak türden; öylesine ihtişamsız ama kendine has bir kimliği olan yer işte burası. Bu yaylada yaklaşık 10 hane var ve baştan da dediğim gibi burası gül değil, papatya sevenlerin diyarı. Görkemli çam ağaçları ile çevrili, yılın her ayı başı karlı ve dumanlı dağ manzarası ile bu güzel yaylaya hayran olmamak mümkün değil. İstediklerinizi hele ki böylesine huzur kokan yerleri ziyaret etmeyi ertelemeyin diyerek yaylamızı gezip fotoğraflıyoruz. Birkaç film ve reklama ev sahipliği yapan yaylamızda zamanımızı geçirdikten sonra araçlarımıza binerek Ayder Yaylası’ndaki yayla evimize geri dönüyoruz. Çamlıhemşin/ Ayder Yaylası 

 4. GÜN – AYDER YAYLASI – BORÇKA – KARAGÖL MİLLİ PARKI – GÜRCİSTAN ( BATUM ) - HOPA

Sabah yayla evimizde alacağımız kahvaltı sonrası otelimizden ayrılarak Artvin’in Borçka ilçesine  doğru  hareket  edip  bizleri  bekleyen  kooperatif transfer araçları ile ( Extra ) buluşup UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Karagöl’e ulaşıyoruz. Denizden yüksekliği 1500 metrede ve 19.yy da bir heyelan sonucu Klaskur Deresinin önünün kapanmasıyla oluşmuş bir doğa harikasıdır. Ladin, göknar ve sarıçam ormanlarının içinden geçerek, ülkemizin el değmemiş biyosfer alanlarından birisi olan Çoruh Vadisi boyunca ilerleyip hayranlık uyandıran Karagöl gezimiz ardından Borçka’ya varıyoruz. Serbest olarak alacağımız öğle yemeği (Extra) sonrası aracımız ile buluşup Sarp Sınır Kapısına varıyoruz. Gümrük işlemlerimizi tamamladıktan sonra Batum’a giriş yaptığımızda Hz. İsa’nın On iki Havarisinden biri olan St. Mathias`in Mezarının da bulunduğu Roma döneminden kalan ve en son Osmanlılar döneminde kullanılan Gonio ( Apsaros )  Kalesi'ni görüyoruz. Batum şehir merkezine doğru devam ederken Bayburt'tan doğup  Batum sınırlarına kadar kendine keskin çizgiler oluşturan Çoruh Nehri'ni ve üzerindeki eski Gonio Köprüsü'nü göreceğiz. Sonrasında ; Tarihi Meryem Ana Katedral Kilisesi'ni, Tarihi Orta Camii, Rus Ortodoks Kilisesi, Ermeni Ortodoks Kilisesi, Poseidon Anıtı, Tiyatro Binasını, Medea Heykeli'ni, Batum Limanı'nı ve yeni oluşturulan yüzüyle Avrupa Meydanını göreceğiz. Batum Bulvarı'nda gezinti yaptıktan sonra aracımız ile buluşup konaklama yapacağımız otelimize hareket ediyoruz. Hopa’ daki otelimize varış odalarımıza yerleşme ve dinlenme. Artvin/ Hopa 

( Arzu eden misafirlerimiz bölgeye özel GÜRCÜ GECESİ eğlencesine katılarak akşam yemeği eşliğinde eğlenip Batum ‘a özel ışıklı su gösterilerini izleyebilirler. ( EXTRA)